Skip links
omurilik felci

Omurilik Felci

Omur iliğin ya da spinal kanal sonundaki sinirlerin herhangi bir yerinde gelişen hasara bağlı olarak hasar sahasının altında hareket, his, idrar ve dışkı yapma gibi vücut fonksiyonlarının kaybıdır.

Gelişen fonksiyon kayıpları kişinin sosyal, psikolojik ve duyusal yaşamını son derece kısıtlar. Hastaların büyük kısmı yaşamını başka bir kişinin yardımına bağlı olarak sürdürmek zorunda kalır.

Ülkemizde yaklaşık 1,2 milyon, dünyada ise yaklaşık 750-800 milyon kişinin omurilik felci ile mücadele ettiği bilinmektedir. Bu sayı her geçen gün artmaktadır. Omurilik felcinin henüz sonucu garanti edilebilir bir tedavisi yoktur.

 

Omurilik Felci Risk Faktörleri

  • Erkekler
  • 16-30 yaş
  • 65 yaş üzeri
  • Çevresel faktörler; dalma, atlama gibi su sporları, kayak, paraşüt, dağcılık, motor ve bisiklet sporları
  • Kemik ve eklem bozukluları: artrit, osteoporoz, kanser metastazları gibi

Omurilik Felci Nedenleri

  • Trafik kazaları
  • Yüksekten düşmeler
  • Şiddete maruz kalma
  • Ateşli ya da kesici silah yaralanmaları
  • Jimnastik, kayak gibi spor yaralanmaları
  • Madde bağımlılığı
  • Kanser, artritler, osteoporoz, inflamatuar hastalıklar

 

Klinik Bulgular

Pek çok vücut fonksiyonu ağır ve ilerleyici bir şekilde bozulabilir. Ameliyatlar ve ameliyat sonrası fizik tedavi, rehabilitasyon programları kaybedilen fonksiyonları geri döndürme ve yaşam kalitesini artırmada sınırlı etkiye sahiptir.

Solunum güçlüğü: Özellikle servikal bölge omurilik yaralanmalarında solunum kaslarını çalıştıran sinirler hasar gördüğü için solunum güç ya da olanaksız hale gelebilir. Bazı durumlarda hastaların solunumları özel cihazlarla sürdürülmek zorunda kalabilir. Solunum sağlamak için hastaların boyunlarında nefes borularına ulaşan tüpler yerleştirilebilir.

Mesane Kontrolü:İdrar yapma güçlüğü ya da idrarını hissetmeme ve tutamama şeklinde ortaya çıkar. İdrar yapma güçlüğü nedeniyle boşaltılamayan idrar mesane ve böbrek fonksiyonlarını bozar. İdrar tutamama ise hastanın günlük yaşamını ileri derecede zorlaştırır. Her iki durumda da uygulanan sürekli ya da aralıklı mesane sonda uygulamaları sık idrar yolu enfeksiyonlarının en önemli nedenidir.

Barsak kontrolü:Omurilik yaralanmalarından sonra mide ve barsak fonksiyonları olumsuz etkilenir. Hareketlerin yavaşlamasına bağlı uzun süreli kabızlık, gaz birikmesine bağlı karın şişliği ve karın ağrıları en sık bulgulardır. Bazı hastalarda ise dışkı hissinin olmaması ve kasların kontrol edilememesi dışkı kaçırma ile sonuçlanır. Her iki durumda hastanın günlük yaşamını olumsuz etkiler.

His kaybı: Etkilenen omurilik seviyesine göre değişen vücut bölgelerinde his kayıpları gelişir. Basınç, dokunma, sıcak-soğuk, ağrı, pozisyon duyularının olmaması hastalarda farkında olmadan yaralanmalara neden olabilir.

Dolaşım kontrolü: Omurilik yaralanmalarından sonra yaralanmanın seviyesine bağlı olarak damar genişliği kontrolünün kaybına bağlı özellikle vücut pozisyon değişiklikleri ile kan basıncı düşmeleri gelişir. Ortostatik hipotansiyon adı verilen bu durum hastanın rehabilitasyon çalışmalarını olanaksız hale getirebilir.

Refleks damar tonusunun artması: Yaralanma seviyesinin altında kalan vücut bölgelerinde yaralanma sırasında kan kaybını azaltmaya ve hayatta kalmayı sağlamaya yönelik sempatik aktivite artışı koruyucu refleks olarak damar kasılmasını artırır. Bu refleksin sonucu atar ve toplar damarlarda kan akımının azalmasıdır. Kan akımının yavaşlaması bacaklarda ödem, şişme, damar içinde pıhtılaşmalar, akciğer embolileri gelişebilir.

Bası yaraları:Sempatik aktivite artışına bağlı dolaşımın yavaşlaması özellikle sürekli aynı pozisyonda kalma durumunda yüzeye temas eden bölgelerde kan dolaşımını tamamen durdurur, yaraların açılmasına neden olur. Dolaşım normale döndürülmediği sürece bu yaraların iyileşmesi son derce zordur. Yaralar ileri derecede cilt, kas, kemik dokuların kaybedilmesiyle sonuçlanabilir.

Kas atrofileri:Hareketsizlik ve kan dolaşımını yetersizliğine bağlı olarak hastaların kas kitlelerinde önemli kayıplar yaşanabilir. Refleks olarak kan dolaşımı yavaşlamasının sürdüğü hastalarda uzun süreli ağır pasif egzersizler, tens cihazları ile uygulanan elektroterapiler kasların enerji tüketimlerini artırır, kan dolaşımı ile artan enerji ihtiyacı karşılanmadığında kasların kendisi enerji kaynağı olarak tüketilmeye başlar bu durum kas erimesi ile sonuçlanacaktır.

Kas tonus değişiklikleri:Tonuz artışı (spastisite) ya da tonus kaybı (flastisite) şeklinde görülebilir.

İstemsiz ve kontrol edilemeyen hareketler: En önemli nedeni gelişen sinir hasarına bağlı kontrol edilemeyen elektriksel uyarılardır. Hasta konforu ve rehabilitasyon uygulamalarının yapılabilmesi için güçlü kas gevşeticiler ve spazm önleyici ilaçların kullanımı gerekebilir.

Isı kontrolünün kaybı:Özellikle sıcak havalarda vücut ısı artışı meydana gelecektir.

Yutma konuşma güçlüğü: Özellikle servikal bölge yaralanmalarından sonra ortaya çıkar. Yutma güçlüğü yiyecek ve içeceklerin solunum yollarına kaçması nedeniyle yaşamı tehdit eden akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir.

Cinsel yaşam: Erkeklerde his kaybı, ereksiyon ve ejakülasyon sorunları, kadınlarda ise cinsel bölgelerde his kaybı ve kuruluk en sık yaşanan problemlerdir.

Ağrı: Hastaların bir kısmında tüm hisler kaybolduğu gibi bazı hastalarda da özellikle inkomplet sinir yaralanmalarına bağlı nöropatik ağrılar kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Depresyon: Ağrı, hareket kısıtlılığı, günlük yaşamda başkalarının desteğine bağımlı olmak, iyileşemeyeceği düşüncesi depresyonla sonuçlanır.

 

Yaralanma Seviyesine Göre Görülen Klinik Bulgular

Yüksek servikal sinirler ( C1 – C4)

  • En sık yaralanmanın görüldüğü düzeydir
  • Kollar, eller, gövde ve bacaklar paralitiktir
  • Hastalar normal nefes alamayabilir, öksüremeyebilir, barsak ve mesane fonksiyonları bozulmuştur
  • Konuşma yeteneği bozulabilir
  • Her iki kol ve bacak etkilendiğinde tetrapleji ya da kuadropleji olarak adlandırılır
  • Günlük tüm yaşam aktiviteleri için aktif desteğe bağımlıdırlar
  • Özel tekerlekli sandalye kullanımı zorunludur
  • Araç kullanmaları olanaksızdır
  • 24 saat gözetim altında olmalıdırlar

 

Aşağı servikal sinirler ( C5 – C8)

  • Kollar ve elleri kontrol eden sinirler etkilenmiştir
  • Solunum ve konuşma normal olabilir

 

C5 Yaralanma

  • Kol ve el bileğini kullanabilirler
  • El, bilek, gövde ve bacaklarda kısmi ya da tam paralizi vardır
  • Diaframlarını kullanarak konuşabilir, solunum zayıftır
  • Günlük aktiviteleri için aktif yardıma bağımlıdır, ancak elektrikli sandalye ile bağımsız hareket edebilirler

 

C6 Yaralanma

  • El bileği ekstansiyonu etkilenmiştir
  • El, gövde ve bacaklar tipik olarak paralitiktir
  • Diaframlarını kullanarak konuşabilir, solunum zayıftır
  • Elektrikli sandalye ile bağımsız hareket edebilirler
  • Özel donanımlı araç kullanabilirler
  • Mesane ve barsak kontrolü yoktur, özel araç gereklidir

 

C7 yaralanma

  • El bileği ve bazı parmak hareketleri vardır
  • Omuz ve kol hareketleri vardır
  • Günlük yaşamsal gereksinimlerinin çoğunu kendileri karşılayabilir
  • Özel donanımlı araç kullanabilir
  • Mesane ve barsak kontrolü yoktur, özel araç gereklidir

 

C8 yaralanma

  • El hareketlerini kontrol edebilir
  • Bazı objeleri tutup bırakabilir
  • Günlük yaşamsal gereksinimlerinin çoğunu kendileri karşılayabilir
  • Özel donanımlı araç kullanabilir
  • Mesane ve barsak kontrolü yoktur, özel araç gereklidir

Torasik vertebra yaralanmaları

 

            Torasik sinirler ( Th1 – Th5)

  • Göğüs üst yarısı, karın ve sırt kasları etkilenmiştir
  • Kol ve el hareketleri genelde normaldir
  • Genellikle gövde ve bacak kasları paralitiktir ( parapleji)
  • Normal tekerlekli sandalye yeterlidir
  • Modifiye araçları kullanmayı öğrenebilirler
  • Özel sabitleyiciler kullanarak yürüyebilirler

 

Torasik sinirler ( Th6 – Th12)

  • Karın ve sırt kasları etkilenmiştir
  • Genellikle paraplejiktirler
  • Üst gövde hareketleri normaldir
  • Oturur durumda gövde hareketlerinin kontrol ve dengesi iyidir
  • Karın kasları normal ise etkili bir şekilde öksürebilirler
  • Mesane ve barsak kontrolü yoktur, özel araç gereklidir
  • Normal tekerlekli sandalye yeterlidir
  • Modifiye araçları kullanmayı öğrenebilirler
  • Özel sabitleyiciler kullanarak yürüyebilirler

 

Lumbar sinirler (L1 L5)

  • Yaralanma genellikle kalça ve bacak hareketlerinin kaybı ile sonuçlanır
  • Mesane ve barsak kontrolü yoktur, özel araç gereklidir
  • Özel sabitleyiciler kullanarak yürüyebilirler

 

Sakral sinirler ( S1 – S5)

  • Genellikle bazı kalça ve bacak hareketlerinin kaybı ile sonuçlanır
  • Mesane ve barsak kontrolü yoktur, özel araç gereklidir
  • Genellikle yardımsız yürüyebilirler
  • Komple felç: Etkilenen bölgenin altında tüm motor ve duyusal fonksiyonların kaybı
  • İnkomplet felç: Etkilenen bölgenin altında bazı motor ve duyusal fonksiyonlar korunur.

ASIA (AMERICAN SPINAL INJURY ASSOCIATION) SINIFLAMASI

Evre A: Yaralanma seviyesinin altında anal bölgeyi de içine alan tüm motor ve duyusal fonksiyonların kaybı

Evre B: Yaralanma seviyesi altında bazı duyusal fonksiyonlar korunmuştur.

Evre C: Yaralanma seviyesi altında bazı düzensiz kas hareketleri vardır (Ancak bu kasların yer çekimine karşı hareketleri %50’nin altındadır.

Evre D:Kasların %50’den fazla hareket kapasitesi korunmuştur

Evre E: Tüm nörolojik fonksiyonlar normaldir

This website uses cookies to improve your web experience.
This site is registered on wpml.org as a development site. Switch to a production site key to remove this banner.